“Ne Önemi Var Ki!”
Finli müzik grubu Loituma tarafından söylenen “Ievan Polkka” adlı Fince halk şarkısı, tek enstrüman olan Kantele ve kendi sesleriyle seslendirdikleri 1995 tarihli albümlerinden alınarak ANNA KARENİNA (2012) film bir karesi eşliğinde sunarım. Güne neşe verecek şarkıyla başlayalım. Mavi film adından film ile ilgili yazıma ulaşıp sekanslarla hazırlanmış farklı güzel bir müziği de dinleyebilirsin.
“Kendime bile tam açıklayamadığım bir şeyleri başkaları için anlaşılır kılmak gibi niyetim yok.”
Stefan Zweig
Zamanla anlıyorsun, açıklamalar yaparak kendini doğru ifade etmeye, yansız anlaşılmaya çalışmanın boş olduğunu. Zihni yüreklere açanlarla, ceplerinden çıkaramayanlar her daim bir çatışma zemini oluşturacaklarıdır. Sanırım uzlaşıda asıl mesele ayıbı örtbas etmek.
*ASLI’NIN FİLM ÖNERİSİ…
Film adına tıklayarak İmdb Sayfasına ulaşabilirsin!
Toc Toc (2017) : Yönetmen Vicente Villanueva. Oyuncular Rossy de Palma, Paco León, Inma Cuevas, Óscar Martínez, Alexandra Jiménez, Adrián Lastra, Ana Rujas. İspanyol yapımı, komedi filmidir. Filmin adı İspanyolca “Trastorno Obsesivo Compulsivo” kelimelerinden üretilmiş “Obsesif Kompulsif Bozukluk” kısaltması, onomatopoeia denilen fonolojik sesten zamanı ifade etmesi için kullanılan söz ile birleştirilip benzeştirilmiştir. Fransız yazar Laurent Baffie tarafından yazılan TOC TOC (2005) filmden uyarlamadır. Yapım 90 dakika sürer. Esere 1 adaylık ödülü kazandırmıştır.
Bir grup Obsesif Kompulsif Bozukluğu olan hastaların bir toplantı salonunu paylaşmalarını konu alır. Diogenes Sendromu, mizofobi, Kontaminasyon OKB’si, Echolalia & Palilalia, Tourette Sendromuyla OKB örneklerinin tipik belirtileri sergilenir.
“Her karakter adının kusurlarıyla bir ilgisi vardır.”
Toc Toc (2017)
Eğlenceli İspanyol yapımı günün önerisi olarak karşında çünkü bazen yaşadığımız travma neticesinde zihin ve ruhun hayatta kalma koduyla hayatı yaşama becerisi olarak karşımıza çıkabilir bu tür sendromlar. Ve bazen de yaşamın kendisi başlı başına bir travma addedebilir kişiye. Ne olursa olsun böylesi durumlarda normal dışı kabul edilip normalleştirilmeye kalkılsa da bu araz kişini biricikliğini de temsil ediyor olabilir. Demem o ki, kusurları sev, kusurunu sevmeyeni de yoluna uğurlayıver. O halde filmi izlemeye başlıyoruz.

“Zor olan ne biliyor musun.. Çığlık çığlığasın ama sesini duyan yok..”
Cemal Süreya
Çünkü herkesin çığlığı diğerine şarkı gelir, bazen şiir, bazen resim, bazen …