“Güzel Kuş, Gün Bugün!”

Mark Lindsay tarafından seslendirilen “Silver Bird” adlı şarkı, 1970 tarihli albüm ile aynı adı taşır, günün öneri filmi soundtrack parçası olan MV, bu filmin afişiyle hazırlanmış. Bu şarkı bir çok temayı içinde barındırıyor. Şarkının adı, sevgilisini bilinmez bir zamana uğurlayan adamın, uçağı, gümüş kuşa benzetmesidir. “Swinging Seventies” adlı akımın düşüncelerini içinde barındıran şarkının sözlerinden de anlaşılacağı gibi sevdiği kadının bir gün eve döneceğine inanarak gönül rahatlığıyla uğurlayan adam, mutluluğu bulmak için kendinden ayrılmasına içerlemez. II: Dünya savaşından sonrası kemer sıkma politikalarının toparlanmasıyla İngiliz ekonomisinin düzelmesi ve merkezi Londra olan ve gençlerin yönlendirdiği kültür devrimi olarak adlandırılan Swinging Sixties dönemin tüm dünya gençlerine sirayet etmesiyle 1970’lere damgasını vuran yaşam tarzını ifade eder ve sallanan altmışlar, sallanan yetmişler gibi isimler alan bu hedonist yaşamdan sanat da payını alır. Ve fakat, ancak o kafaların anlayacağı, o kavramlara uygun başlıklarla bugün buradan gördüklerimizin şaşırtıcı gelmesi, o algı tanımının anlamsızlığını ortaya serer ve yerde yatan bu sahipsiz yakışıklı neşeli ceset, inancın gerçeklerle çelişmesinin kaçınılmaz hayalini fısıldar: “Eve geldiğinde … [köpek] seni hatırlayacak ve ben bavullarını taşıyacağım” der ve olmayacak sevgilinin sadakatine bekçilik yapar. Bu adamın kafasını değil de, gönlünün rahatlığını gerçekten kıskandım.

“En çok, inanmadığın şeyler gerçekleşir..!”

Dostoyevski

Oysa günümüzde, sabah bakkala uğurlayamadığımız o sevgiliyi, o yıllarda “dön dolaş yine bana gel” rahatlığıyla yolculamak, artık pek mümkün değil gibi. Bilim, deneye dayalı düzenli bilgi tanımıyla bu karanlık sonucu, insanlığın hizmetine keder ve depresyon olarak sunmuş olmalı ki: O yolcuların dönmeyeceklerini, dönseler bile o yolculanan kişiler olmayacağı ispatını da bu düzenli deneyenlerden öğrendik. O yılların sevinçli vedalarının yerini artık elemli göz yaşları almış görünüyor. Şimdilerde meditasyonlarla o kafalara gelme çabasının beyhudeliğiyle o günlerdeki deneklerin hayatlarının iç huzuruna bile rastlayamıyoruz, ne yazık. Romanlar ve filmler o sonuçların kanıtlarıyla dolu olması yüzünden, inandıklarımız bile bir rüya olarak kalıyor zamanımızda. İnanmadıklarım ise gerçeğim olarak kapımı çalıyor. Bu ne yaman çelişki anne! Gidenin döneceğine olan inancı elimizden alan deneylerle dolu o yıllar… Bana o gönül rahatlığınızı verin!

*ASLI’NIN FİLM ÖNERİSİ…

Film adına tıklayarak İmdb Sayfasına ulaşabilirsin!

The Gray Man (2022) : Yönetmenleri Anthony – Joe Russo kardeşlerdir. Senaristler Christopher Markus, Stephen McFeely. Yazar Mark Greaney tarafından kaleme alınan The Gray Man 2009 adlı ve aynı evrende geçen, seri 12 romanından ilkinin uyarlamasıdır. Amerikan Çek Cumhuriyeti ortak yapımı, aksiyon gerilim filmidir. Oyuncular Ryan Gosling, Chris Evans, Ana de Armas, Jessica Henwick, Regé-Jean Page, Wagner Moura, Julia Butters, Dhanush, Alfre Woodard, Billy Bob Thornton. Bu romanının bir uyarlaması olacak bu film, ilk olarak 2011 tarihinde duyuruldu ancak Temmuz 2020 yılına kadar geliştirme cehenneminde kaldı ve nihayet Mart / Temmuz 2021 tarihinde çekimleri tamamlandı. Netflix ürünü olarak en pahalı filmleri arasında yer alır. Yapım, 129 dakika sürer.

CIA Ajanı “Sierra Six”, yüksek oktavlı aksiyonlu sahneleriyle dramatik bir kurgunun içinde, hayatta kalmaya ve canı pahasına emanetini korumaya odaklanır. Bu uğurda ekip içi ihaneti red ettiğinden sistem dışı kalır ve av haline gelir.

“- İyi olduğuna emin misin?
– Belki başka bir Perşembe.”

The Gray Man (2022) repliği

Beğenilen film için; Russo kardeşler, Gosling ile rolünü yeniden canlandırdığı bir devam filminin yanı sıra spin-off film; yani o karakterin hikayelerine odaklanacak bir film olacağı açıklaması yapıldı. Velhasıl The Gray Man evreni inşa edilecekmiş. Bu yan filmin senaristleri ise Paul Wernick, Rhett Reese olacakmış.

Bol aksiyon severler buradaysa hiç vakit kaybetmeden kanepenin konforunda filme giriş yapsın. Keyifli seyirler..

“İnsan, acısıyla tek başına kalmayı ve kaçma isteğinin üstesinden nasıl geleceğini öğrendiğinde, öğrenecek çok az şey kalmıştır.”

Irvin D. Yalom – Varoluşçu Psikoterapi

Kaybettiklerine yas tutmayı bıraktığında özgürce evine dönersin.