“Ah Bi’ Bilsen Ölürdün!”

Ajda Pekkan tarafından seslendirilen, sözü müziği Şehrazat’a ait “Bi’ Tık!” adlı şarkının müzik videosu konusunda uyarlamayım; tekrar tekrar dinleyip bağımlılık yapabilir. Aşkın bağ kurduğu çiftin hiçbir zaman ve mekanda kavuşamamalarını konu almasını da pek sevmiş olabilirim.

“Hayata söyleyin!… Bundan sonra gitsin, anlamını masallarda arasın..!”

Didem Madak

Aşkın doğası gereği masallara yakışmasıyla muştalanan vuslat, gökten üç elma düştükten hemen sonra yine uzağa düşürmesiyle vahaya benzetilebilir. Aşkın peşinde olmamızın tek nedeni hayatı hissedebilmeyi sağlaması olmalıydı sanırım. Heyhat yaşam aşksız yaşanabilir miydi?

*ASLI’NIN FİLM ÖNERİSİ…

Film adına tıklayarak İmdb Sayfasına ulaşabilirsin!

The Eighth Day (1996) : Orijinal film adı Fransızca, Le Huitième Jour (1996), Belçika Fransız İngiliz ortak yapımı,  komedi drama filmidir. Oyuncular Daniel Auteuil, Pascal Duquenne, Laszlo Harmati. Yönetmen ve senarist Jaco Van Dormael,  müzikler ise kardeşi Pierre Van Dormael‘e ait. Altın Küre dahil 6 adaylık, 6 galibiyet ödülü kazandı.

Tesadüfen tanışan iki adam arasında gelişen dostluğun hikayesini anlatır boşanmış bir işadamı, akıl hastanesinden kaçan Down sendromlu adama çarpmasıyla tanışırlar.

“Sekizinci günde, tanrı Georges’u yarattı. Ve bunun iyi olduğunu gördü.”

Le Huitième Jour (1996)

Yumuşacık saran duygularla dolduran bu saf insanlar hayata bakışımızı ve duruşumuzu da yumuşatıyorlar. Fazla kromozomlulara selam olsun! İzleyelim.

“Tenhalığı seviyorum. Sık görüşülmeyen ama bağı da koparılmayan dostlukları. Sakin mekanları, az rastlanılmayı, kendimle kalmayı, kendimi saklamayı ve de sınırlarımı.”

Tezer Özlü

Sınırlarımı…