“Bunu İstemiyorsun!”

Halsey, fısıldayarak “Whispers” ile cumartesinin sabote eden duygularına geçiş yaptırıyor. En iyi fırsat, kendilik özelliği ile iletişim geliştirebildiğimiz dokunuştur. Alan açmadan ilişkilendiğimizde, arzularımızın karşılığı alamaz ve bu yüzden hayal kırıklığına uğrar, kırılırız.

“Çok bağırdım, duyulmadı. Artık, fısıldamam bile…”

Tomris Uyar

İlişkilerde kırılmamızın nedeni, karşımızda olanın verdiği değere göre kendimize biçtiğimiz ederdir. Oysa diğerlerinin davranış şekli, kendimizin yetersizliğini göstermez. Bu bağlamda, kendi merkezine geçip diğer yaşam cephelerimizle ilgilenmemize zaman tanır. Evrenin “Şimdi bu konularla ilgilen” demesinin farklı bir şeklidir.

*ASLI’NIN FİLM ÖNERİSİ…

Film adına tıklayarak İmdb Sayfasına ulaşabilirsin!

Ad Astra (2019) : Türkçeye “Yıldızlara Doğru 2019” olarak çevrilmiştir. Film adı *Latince “Yıldızlara!” anlamında bir deyimdir. Yönetmen James Gray. Amerikan yapımı, bilim kurgu dram gizem filmidir. Oyuncular Brad Pitt, Tommy Lee Jones, Ruth Negga, Liv Tyler, Donald Sutherland. 92 Akademi Ödülleri olan halk arasında bilinen adıyla Oscar ve Saturn ödülleri dahil 77 adaylık, 15 galibiyet ödülü kazandı. Film, 124 dakika sürer.

Uzayda kaybolmuş olduğu için öldüğü varsayılan bir astronot babanın oğlu, babasının izinden gider. Büyürken babasının hep eksikliğini hissederek, içinde hem ideası hem de kızgınlığını geçmişe gömmüşken; yetişkinliğinde gizli yeni bir görev verilir. Babasının hayatta yani uzayda yaşadığı ve sisteme karşı davranışlarıyla dünya ile iletişimi koparıldığını öğrenir. Uzay teröristi kabul edilmiş babasını, gizli görev ile yetkilendirilerek yakalaması ve bulduğu verileri geri getirmesi gerekmektedir. 

“Affetmek saçmalıktır.”

Ad Astra (2019)

Çıkarım yaparak devam eden tüm ilişkilerde kızgınlık açığa çıkar ve yine çıkarım yapılarak, varsaymalar üzerinde ilerlemelerle devam edilir. Unuttum gitti derken zihin derinlere attığı kırılgan hatıraları sonrasında yaşanan her an’a bulaştırır. Ve bir tetiklenme anında tüm gerçekliğini büker. Bizatihi, müsebbibiyle samimi bir iletişim kurabildiğinde, celseyi görüp davayı sonuçlandırmak, durum ve ilgili kişilere anlayış geliştirmeyi belki bağışlamayı bile sağlar. Ancak affetmek, yaşanmış onca yılı ve kırıklığı yine de yok edemez. Çünkü bazı insanlar yaşama farklı noktalarla bağlanıp klişe ve gelenekselliğin veya bireysel anlayışın dışında yer alabilir. Hata bile olsa, bu bağlam, onun seçimidir. Ve bu seçim, her iki tarafın da suçu değildir. Yani ortada suçlu değil, çoğu zaman iki mağdur vardır vesselam duruma suç mahalli değil tekamül yani deneyim olarak bakmak yeğdir. Ama evet, biri diğerinin sayesinde ıstıraplı bir evre geçirmiştir.

Gelelim filme…

“Kuşlar kuşların yanına, yapraklar yaprakların yanına. Hiçbir şey yalnız kalmıyor; insandan başka dünyada…”

Edip Cansever

Ad Astra!*