Bir Mülteciyim, Vatanını Arayan!


Aslı’nın Müzik Seçimi…

“Nereye Ait Olduğunu Bilmiyorum!”

Çok tuhaf, aslında kendimi bildim bileli evimi arıyorum.

Ve şu an evimdeyim. Ama sen geldiğin an sadece misafirim, yine! Yuvanı, ‘evim‘ bilmek hoşuna gitti mi ki senin de?

Ki bu sıfat hiç hoşuma gitmiyor: Ev sahibinin himayesinde ve izni ile geçici ikametgahı paylaşandır ya; misafir. İçimde ki fısıltılarım bazen çığlığa dönüşüp ‘buraya ait değilsin, gitmelisin’ diyor.

Vazgeçebilmek, özgürlüğün şanından ya… ‘Göster’ diyor gidebildiğini, gidebileceğimin inancını sınıyor.

Sen ise tüm bu savaşlardan habersiz, giriyorsun ya kapıdan içeri… Beni yine bir konuk yapıyorsun ya evine… Ne yapacağını  bilemiyorum… Ellerimi, ayaklarımı ve kendimi nereye koyacağımı bilemiyorum.. Adımımı nereye atacağımı  kestiremiyorum.

Kovulmadan gitmeyi başarabilmelisin,  diyen onurumun sesi ile seni bile zor duyar oluyorum o zamanlarda.

Ve içimde, ta derinlerde bir fısıltı ‘sakin ol’ diyor. ‘Sakin ol ve akışta kal’ demeye devam ediyor. Yutkunup ‘peki’ diyorum sessizce…

İçimde ki o ses gitmeyi tercih etmiyor daha. Oysa zihnim her an kaçma planları yapmak ile meşgul. Dramalar kraliçesi olarak her sahnede rol dağılımı yapan ve suflör olan aklımın sesi…

Ve ben içimde ki bu savaşa dahil etmedim daha seni. Ki şimdilik, bir anlaşma zemini bulabilmiş de değilim inan ki.

Evden gelen telefonları ‘e hadi dönmüyor musun’ çağrılarını halen geçiştiriyorum.

Dönmek için hazır değilim.

Çünkü artık oraya da ait hissetmiyorum kendimi…

Ben mülteciyim, vatanını arayan, topraklarından 5 yaşındayken kovulan! Ardımdan ‘topraklarım’ dediğim vatanım peşkeş çekilmiş, tarumar edilmiş… Bir ismi ve bayrağı olmayan, hatta artık toprak bile kalmamış bir memleketin soyuyum. Ki soyuma bile bir vatan sunamayan!

Bunları bilseydin, merhamet ederdin… Biliyorum!

Bilme! Ve bu bilginin ışığında bana merhamet etme!

Anne evi’nin kapısını çalmak gibi olsun isterdim… Elimde ki bavulu sorgulamadan buyur edilebileceğimden emin. Sevinç içinde karşılanacağımın güveninde…

Ansızın, elimde bavul ile kapına gelseydim, ‘hayırdır’ demeden kabule geçebilir miydin beni? merakı çınlıyor beynimde…

Ve ben bu iç savaşlarımda; kapına dayanıp gelmeyi hiç bir zaman başaramayacak olsam da!

Rica ederim bu sinsi mülteciyi, bağışla!

Screenshot_2020-02-15-11-32-47

“Delisi olmadığın şeyin velisi olamazsın!”

Celalettin Rumi’den…

Deliliğimi gizliyorum senden!

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s