Senin meleğin, Lili’n…


İçimde ki tüm kötülükleri, karanlıkları, siyahları, gölgeleri sana verdim. Sütten çıkan ak kaşık misali, kanatlarımı yalayarak pırıl pırıl uçuyorum özgürce…

Burada ya da orada yahut şuralarda bir yerlerde… Daima!

Oysa sana gelmeden çok önce, yüzyıllarca önce, sökmüşlerdi kanatlarımı… O tarihlerden beri uçamıyordum göklerde… Yürümeyi seninle öğrenmiştim ya, dans etmeyi öğrendiğimden seneler, seneler sonra Cihangir’de ki o evde…

Ki terk etmeye karar verdiğinde, her gelişimde ağlıyorum diye… Fulya’dan çıkılan o yokuşun tepesinde ki o evde… Ve beraber inmiştik o yokuşu ilk defa yürüyerek el ele… Vapura binmiştik, diz dize kıç tarafta, parmakların yanaklarımda, saçlarımda… Meğer veda ediyormuşsun bana! Bense susuyordum, anlatamadıklarım birikmiş, kafam dumanlı, Beşiktaş’ta ki kahvaltıcıda lokmaları yutamadıkça sigara üstüne sigara yakmıştım ya…

Belki de başıma gelecekleri hisseden yüreğimin oyunuydu bu… Ya da dediğin gibi; hormonlar!

Tüm başlangıçlarımız ve bütün zamanlarımız gibi son günümüz de bir hayli romantikti, sevişen tüm çiftlerin isteksizce ayrılan sahnesi eşlik etmişti fonda! Ah O gün!

Baylan’da yediğimiz Cup Griye son ortak lokmamızmış, bilemedim. Bir dondurma ile vedaya hazırlanan sahnede…

Sonra, sessizliğe gömülmen, tüm hafta sonunu uçak modunda geçirmen, arka arkaya çıldırmış aşıklar gibi mesaj bonbardımanına tutmam seni… Ve sen! Bunca öfkeye, bunca taşkınlığa rağmen, sessizce seyretmen! Bunların hiç biri hayra alamet değilmiş. Deprem ve senden gelen mesaj: İyimisin falan… Bunlar da sevginin satırları değilmiş! Sonra ki hafta sonu ve yine yeniden bir sürü mesajla boğulman… Dayanamayıp araman… Bitti, diyememen! Tüm bu olanları: “Bitmemiş işte!” diye algılamam…

Bir süredir tüy topluyordum, biliyorsun. Onlardan kendime bir çift kanat yaptım. Ağlayarak…

Üzülmekten bıktım. Gitmem gerek, bu sefer, tekrar tekrar… Aynı sabaha uyanmak kolaylaşmıştı da… O günlerin tüm akşamlarına bir türlü alışamadım. Gün karanlığa dönünce, klavyenin başında yazıyorum… Ve fonda daima günün anlam ve önemine eşlik eden şahane müzikler… Sözcükler… yaşlar… Yağmurlar ve soğuk!

Yoruldum! Kimseye hiç bir şey demeden, diyemeden, hep aynıymışçasına devam ediyormuş gibi yapmaktan!

Sana yazmaktan… Sana her yazışımda tekrar tekrar kanamaktan…

Ez cümle: Bitse de gitsek modundayım!

Ve sen! Sevmiyorsan, aç konuş bence!!!

Screenshot_2019-10-02-13-03-25-1

Küheylan’a…

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s