“Seni Hayal Ettim!”
Sophie Zelmani tarafından seslendirilen “Waiting for the Miracle to Come” adlı şarkı, Türkçe altyazılı olarak hazırlanmış video, bugünün seçimim.
Bu deneyim beni büyüttü mü? 😕
Öğretisi fazla olduğu aşikar.
İçime döndüm: öyle bir bakıp çıkacağım gibi de değil hem… Öyle kaldım bir süre… Fena dağılmış ortalık. Geleni, gelişi güzel bırakıvermişim ortalığa… Çıkandan kalanı, temizleyip de kaldıramamışım raflarına… Üstelik çoğu şeyin yerini hiç değiştirmemiş, altını, arkasını epeydir havalandıramamış, bozulanı tamir etmeye erinmiş, çöpleri olduğu gibi bırakmışım sağa sola… İçerisi, tam bir keşmekeş!
Kırgınlıklarımı, kızgınlıklarımı atıverdim; ilk. Bağışlayıp, af diledim; gidenlere… Hep varları; bir bir kaldırıp yerlerinden, teşekkür ettim varlıklarına! Çok eskimiş, çok yıpranmış sevgilerimi, eskiciye verdi; hayrına! Yeni diye girenlerin, tozlanıp küflendiğini görmek üzücüydü, onların da tozunu alıp, onlardan arta kalanlara; merhaba dedim, raflara yerleştirdim.
Açtım dikiş makinesini, söküklerimi yırtıklarımı dikiverdim. Yepyeni oldu içim, havalandırdım…
Saksıma yeni umut çiçekleri ektim. Masamı derledim, yeni senaryom için yazdıklarımı redakte ettim.
Bir kaç gün önce girdiğim oda mis gibi, derli toplu şimdi. Pencere ardına kadar açık, perdeler yeni yıkanıp asılmış, kokular saçıyor odaya…
Çiçeklerimi sulayacağım, her sabah! Doğum günü sabahına hazır artık odam ve ben!
Fırında pişen kekin kokusu ve hiç el değmemiş fincanlarıma, yeni demlenmiş kahve kokusu karıştı, dans ediyorlar masada, odada..
Burayı beğenip, güzelleştirecek, emek verip sevecek oda arkadaşım, yol arkadaşım, yaşam partnerim! Gelip oturacağı kanepede, çiçekli kenar yastıkları var.
Bileğinde saati olan adamla, dans edilecek müzik listemi seçiyorum şimdi. Sevişeceğimiz çarşaflarımız ütülü, geceliklerim kokulu çekmecelere yerleştirdim; yepyeni.
Hadi hayat, gel içeri! Aşk, gir odama. Neşe dolu müziğin tınısını, doldur odama; kahkaham yayılsın açık penceremden arka bahçeme!
Ben hazırım, senaryom hazır çalışma masamda!
Hoş geldin minik serçem, senin için de ekmek kırıntılarım var; pencere pervazında…
Kon artık dalıma!
“Bir Mucizenin Gelmesini Bekliyorum!” hala… *

*Bence bu bir yalan, bir bahane… Gerekçe iddialı yani; ‘bir mucizenin gelmesini bekliyorum’. Bence o kadar tükenmiş ve bir o kadar da umudunu yitirmiş ki, tek olmasını dilediği kum saatindeki son taneleri ile sonun gelmesi… Aslı’nda olandan değil, olabilecek her şeyden vazgeçiş bu! ‘Bu iş Allaha kaldı‘nın İngilizcesi yani… Şarkının tınısı, kadının sesi, müziğin dingin ve tekrarlayan melodisi, sözlerin buhranı, sanırım bu!
Neden takıldıysam buna bu arada?!