“Olur ya..”
Bu bağlılığı ne için hissediyorum acaba? Oysa tekrar tekrar senden ayrılma planları yaparken buluyorum kendimi! Söylesene bu saçmalığın nedeni ne olabilir? Bana şirin bir mesaj attığında ya da görüşme çağrısı aldığımda; tüm bu gel-git sirkülasyonu sonlanıp, süt liman bir kumsalda sırtımı kollarının arasına yerleştirirken buluyorum kendimi! Ve elbette sonrası, yine aynı can çekişen hastane yatağında ki o hasta oluyorum; “Boş ver öl gitsin” ile “Tutunacak yeni bir dal bul” kendine arasındayım… Off…
Bu sancının, bu mutasyonun bir sonu olmaz ise çeliğin soğukluğuna teslim edeceğim iki ince bileğim var!
-Vazgeçtim Olric! Biri beni vursun! Ciddiyim!

“Olur ya, şeytana uyarsın da, olmaz mı? olur ya… “
Mehmet Erdem…
Olmaz mı?