“Aslı’nda Her Şey Aslı İçin!”
En sevdiğim müzisyenlerden Asaf Avidan, film önerisindeki “Les Bal Des Folles 2021” adlı yapımın “We Dance” adlı orijinal soundtrack müziğinin bestecisi ve piyanisti olarak karşıma çıktı. Cellist, Coleman Itzkoff. Hassas kalbinden, yüreğime ulaşanların hissettirdikleriyle mesudum. Yeni yaşıma hediyem olsun.
“Hayatta her şeyin bir bedeli var; en fazla da mutluluğun…”
Lou Andreas-Salomé
Rus asıllı psikanalist ve yazar Andreas Salome, aşkın, kadını maşuğa doğru çıkardığı yolda kendi benliğine götürdüğünü ve vardığı noktada aşkın tükendiğini ve bu minvalde hayata yeni bir yerden tekrar başlama şansına sahip olduğunu öğütler. Sözüm özü; vuslat, mutluluksa; sonrası haslettir! Toplumun en has sorunu; kadınla ne yapacağını bilememesidir! (Mavi renkli kelimelerde linkler saklıdır, tıklayarak ulaşabilirsin o ilgili bilgiye!)
*ASLI’NIN FİLM ÖNERİSİ…
Film adına tıklayarak İmdb Sayfasına ulaşabilirsin!
Les Bal Des Folles (2021) : İngilizceye “The Mad Women’s Ball 2021” olarak çevrilmiştir. Yönetmen Mélanie Laurent. Fransız yapımı, dram psikolojik gerilim filmidir . Fransız genç yazar olan Victoria Mas, Sorbon Üniversitesi yüksek lisans derecesine sahip, ilk romanı Les Bal Des Folles 2019 ile ödüller kazanan kitabından sinemaya uyarlanmıştır. Senaryo yazarları; yönetmenliği ve oyunculuğunu yapan Laurent ve Christophe Deslandes. Oyuncular; Laurent ve Lou de Laage, Emmanuelle Bercot, Benjamin Voisin, Cédric Khan, Grégoire Bonnet. 2021 Toronto Uluslararası Film Festivali filmi olarak seçildi ve Amazon Prime ürünü olarak Eylül 2021 tarihinde yayına girdi. Yapım, 121 dakika sürer.
“Bir doktor her zaman hastasından daha iyi bildiğini düşünür ve bir erkek, her zaman bir kadından daha iyi bildiğini düşünür: Bugün genç kadınları değerlendirmesi beklenen ve genç kadınları endişelendiren; bu bakışın sezgisidir.”
Les Bal Des Folles 2019
Pitié-Salpêtrière, Paris şehrinde 1600 yıllarında yoksul kadınlar için bakım evi olarak kurulur, fahişeler için kadın hapishanesi eklenir, Fransız Devrimine kadar dünyanın en büyük kapasiteli Darülacezesi olur, bu arada akıl hastanesi olarak kullanılmaya başlanır, hastalar üzerinde çalışan doktorların psikiyatri ve nöroloji alanında çalışmalarına büyük katkıları olur, modern nörolojinin kurucusu olarak tanınan Jean-Martin Charcot (1825-1893) tarafından devralınır, nöropsikiyatrik eğitim merkezi olarak kullanılır, filmde de yer alan Louise Augustine Gleizes ile yaptığı gösterilerle popüler olur, histeri hastası sunumu sayesinde dünyanın dört bir yanından öğrenciler Charcot’un klinik gösterilerine tanık olmak için gelir, kitapta anlatılan hikaye 1885’te Profesör Charcot’un nörolojik servisinde Pitié-Salpêtrière‘de olan kadınların kaderine ve 19. yüzyılda kadınların toplumun beklentilerine uymadıkları için hapsedilmelerine odaklanır. Psikanalizin babası Sigmund Freud (1856–1939) de, Charcot’un Paris’teki öğrencilerindendir. Bir çok ünlü doktora ev sahipliği yapmış klinik, “Deliler Balosu festivali” ile her yıl olduğu gibi 1885 yılında, Paris halkı ve diğer ilgilileri eğlendiren kadın bedenleri ile ekranlarda… İzlemek, yürek ister!

“Hepimizin içinde hem aydınlık, hem de karanlık bir yan vardır. Önemli olan hangisini seçtiğimizdir. Bizi biz yapan budur..”
J. K. Rowling
Düştüğün yer, safını belli eder!
👍👏👏 yerimiz belli WordPress 😁💗💗
BeğenLiked by 1 kişi
Bu konuda haklısın. Mesajını yeni gördüm, geç cevap veriyorum, üzgünüm. Doğum günüm için hafta sonu tatildeyim. Öpüyorum. ✌💜🌼
BeğenLiked by 1 kişi
Ooo nice,nice güzel sağlıklı, mutlu, keyifli sevdiceklerinle geçecek yıllara. 🎂🥳🎉🎊🎈🥂
BeğenLiked by 1 kişi
Aynı temenniler ile mumları üfledim. 🎈❤💙💜
BeğenLiked by 1 kişi
👏👏👏
BeğenLiked by 1 kişi