“Çiçek Bakiresi Adlı, Pagan Tanrıçası!”
Dzivia, Pagan Orkestrası‘nın yaratıcısı olan ve senfoni orkestrası tarafından icra edilen destansı ve ilham verici melodileri ortaçağ ve etnik enstrümanlarla birleştirmiş Belarus’lu @Artur Dzivia. Belarus halk ritüeli korosunu tarafından seslendirilmiş şarkı, Çiçek Bakiresine adanmış Slav Baltık mitolojisinde yer alan Pagan tanrıçası için bestelenmiş. Baharın kutlamasında tarlalarda, ormanlarda ve çayırlarda yürüyerek ve dokunarak çiçeklerin açmasını sağlayan ruhun, kış gelene kadar doğada nefes aldığını ve kış geldiğinde bahara kadar uykuya daldığını, müziği dinlerken hissediyorum.
Ahmet Erhan
“Yazıya dökülmemiş masallar, saza vurulmamış türküler var içimde; Söyleyemem…”
Slavların pagan tanrıçasından, Afganların hiç olamayan kadınlarına nereden gidilir, ben tarif edeyim. Bunca zamandır, bu kadar kadının basılan damarları, Dünya Amazonları Ülkesini kurdurtacak bu gidişle. Hayal bu ya; Marmara’nın adalarına göz koydum, ancak bize Atlantis’in kayıp kıtası gerek. Belli mi olur, toplaşır gideriz belki hep birlikte!
*ASLI’NIN FİLM ÖNERİSİ…
Film adına tıklayarak İmdb Sayfasına ulaşabilirsin!
Osama (2003) : (Dari dili; Afganistan’da konuşulan Farsça orijinal film adı اُسامه, Osamah) Yönetmen Siddiq Barmak. Afganistan Hollanda Japonya İrlanda İran ortak yapımı, savaş drama filmidir. Film adının Usame bin Ladin ile alegorik benzerliğinden başka bir vurgu yoktur. Yapım, 15 galibiyet 13 adaylık kazanmıştır. Steven Schneider hazırlanan “Ölmeden Önce Görmeniz Gereken 1001 Film” listesine alınmıştır. Oyuncular Kabil halkı ve amatör insanlardır ve başrol oyuncusu Marina Golbahari de Kabil sokaklarında keşfedilmiştir. Taliban tarafından hiçbir film çekimine izin verilmediği, ancak ülke yönetiminde sistem dışı kaldıktan sonra, Afganistan’da çekilen ilk film ve bu yapım 83 dakika sürer.
Erkek kılığına girmek zorunda kalan bir kız çocuğunun, etnik ve totaliter devlet rejimi yüzünden Usame adında bir erkek kılığına girerek, Taliban rejimi altında Afganistan’da yaşanan trajediyi konu alır.
“Aristoteles bir keresinde, ‘Bize duyu, akıl ve zeka bahşeden aynı Tanrı’nın, onların kullanımından vazgeçmemizi amaçladığına inanmak zorunda hissetmiyorum’ demişti.”
Bir kadını ağlattığında, yüzün gülmez insanoğlu! Hele ah aldığında, tiranlar naralar atar; dağ taş üstüne yıkılır, sular seller altında kentler yok olur, ormanlar bir gecede küle döner. Yani sap döner hesap döner, beyler!

Stefan Zweig
“Yeryüzünde hiçbir şey, insan ruhuna hiçlik kadar baskı yapmaz.”
Hiçten hep’e…