“Geceleri Uyanığım!”

Bu gecenin müziği biraz hüzün kokuyor. Mayıs ayına başladık an be an… Atık hayatıma devam ediyorum, hızlıca... diyor; The Irrepressibles grubunun piyano ve kemanların ağlayışıyla kaybolanlara, kaybolmuşlara bir sigara tellendirmenin yetmeyeceği bir düş aralığında gökkuşağında kaybolursun ya… Korkma!

“Kelebeklerin bile çocuklardan daha uzun yaşadığı bir coğrafyada, size hangi şiiri yazayım ki!”

Tarık Tufan

İnsanı karanlığa batıran kaybolmalar değildir, bulamamalardır. Bilmek ister zihin. İrade içinde kendine bir koltuk arar veya sandalye veyahut bir tabure. Hiç değilse ilişecek bir denizlik… Bu hüzne batmışken, bu kayboluşu yaşarken film geliyor: Bir kayboluşun öyküsünden çok bilmenin, gerçeğe ulaşmanın, bulmanın acı öyküsü…

*ASLI’NIN FİLM ÖNERİSİ…

(Film adı üzerine tıklarsan İmdb sayfasına gidersin!)

Three Billboards Outside Ebbing, Missouri (2017) : Yönetmenliğini ve senaristliğini yapan Martin McDonagh ait suç dram filmi, başrolü 3. Oscar’ını kazanan Frances McDormand oynuyor. İngiliz Amerikan ortak yapımıdır 115 dakika sürer. Oscar, Altın Küre, SAG Ödülü, BAFTA Ödülü ve 23rd Critics’ Choice Award‘ı kazandı. Film de 2 Oscar, 230 adaylıktan 128 galibiyet kazandı.

Missouri‘de kızının çözülmemiş tecavüz ve cinayet davasının sonuçlanması ve dosyasının çözümlenmesini ortaya çıkarmak amacıyla, dikkat çekmek için yol kenarı reklam panolarından 3 adet kiralayıp tanık arayan kadının trajik hikayesini konu alır. 

“Çünkü aşk sayesinde sakinleşir ve sükunet sayesinde düşünce gelir. Ve bazen bazı şeyleri tespit etmek için düşünmen gerekir. İhtiyacınız olan tek şey bu. Silaha bile ihtiyacın yok. Ve kesinlikle nefrete ihtiyacın yok. Nefret hiçbir şeyi çözmedi ama sakinlik çözdü. Ve düşün bunu. Dene. Sadece bir değişiklik için dene.”

Three Billboards Outside Ebbing Missouri (2017)

Bir kadın olmanın kaybolurken veya ararken yahut arafta çırpınıp ölürken bile farklı rengi, tuhaf bir tadı vardır, damakta buruk hiç kaybolmayan…

“Söyle bana May, söyle, bu dünyada ruhunun dilini anlayan kaç kişi var? Merak ediyorum, seni sessizliğinde dinleyebilen ya da sükunetinde anlayabilen birine kaç kez rastladın?

Halil Cibran / Aşk Mektupları

Hiç!