“Asla Yalnız Yürümeyeceksin!”
“Kalbini takip etmelisin!” Kör bir kuyunun dibinde... Uykusuz ikinci gecemdi bu. Bir kaç kere dalıp, sıçrıyordum ve sanırım onu, oradan kurtaramadan uykularım düzelmeyecekti. Vicdan arazisi denilen yer, çok tehlikeliydi ve bir efsaneye göre: O topraklara ayak basan her ölümlünün bedeni osmoza maruz kalıyordu sanki ve zihni ve ruhu ayrışıyordu vücudundan. Sanki atmosfer, çok tuzlu bir okyanustu ve toprak, bir kumsal gibi yumuşaktı daima…
“Aslı’nda hayatın en güzel anı; her şeyden vazgeçtiğinde, seni hayata bağlayan birinin olduğunu düşündüğün andır.”
Honore De Balzac
Beni o araziye çağıran ve o kuyuyu bulduran geceye ve sarhoşluğuma neredeyse teşekkür edecek haldeydim. Çok net hatırlıyordum: bir akrep yeni ayının gecesiydi, soğuk hatta buz gibiydi. Kafamın çok iyi olması bile engelleyememişti, dişlerimi birbirine vurduracak kadar çok üşümemi… Oysa evin yolunu şaşıracak kadar bi’dünya haldeyken o mırıldanmaları duymuştum. Bir duaya, bir mabede, bir kutsal ışığa kapılmış gibi gittim ve onu buldum. Kadim dişil enerjim çekilmişti aurasına…
Ayın karanlık ve sezgisel enerjisiyle çok özlediğim adamı düşlerken bulduğum bir hemcinsimdi ve üstelik o kör kuyuda ve kim bilir ne kadar uzun bir zamandır hiç kimsenin aramadığı bir kaybolmuşlukta!
İçimde, yıllardır benimle yaşamış olan gizli duygularımı keşfettim, ona vardığımda! Utanç, değersizlik, acizlik, terk edilmişlik, karanlık gibi tüm düşük enerjilerden yapılmış bir yumağın ucunu bulmak gibiydi ona rastlamak! Sanki nihayetinde aynanın örtüsünü, o titreyen parmaklarıyla kaldırmış ve benim, içimde ki tüm yaraları açık etmişti.
Onu, o kuyudan kurtarırsam, Mısır’a sultan da yapabilirdim! Sanırım bu dünyaya gelen her ruh, geldiği bedenin enerjisini, o kuyudan kurtarmak ile yükümlüydü. Ben de dişi Yusuf’umu kurtarmaya müthiş bir şevk ile gittim; gün doğumunda…
Ve haykırdı, mavi boşluğa “Evren, göster bana marifetini! Çözüme, cüret ediyorum.”
Hikaye linkleri: Mavi satırlara tıkla ve oku!
- O Kör Kuyunun Dibi -1
- O Kör Kuyunun Dibi -2
- O Kör Kuyunun Dibi -3
- O Kör Kuyunun Dibi –4
- O Kör Kuyunun Dibi –5
- O Kör Kuyunun Dibi –6
*Aslı’nın Film Önerisi…
(Film adı üzerine tıklarsan İmdb sayfasına gidersin!)
Nine (2009) : Amerikan yapımı, romantik, dram türünde bir müzikal filmdir. Rob Marshall‘ın yönetmen koltuğunda oturduğu yapım, Federico Fellini‘nin yarı otobiyografik 8½ (1963) yapımı filminden esinlenerek yazılmış, ve aynı adlı Tony Ödüllü müzikalden uyarlanmıştır. Ticari başarısızlık olarak nitelenen filmin bir çok adaylıkları ve ödülleriyle evine gururla dönmüştür. 2009 yılının en iyi 10 filmi ödülünü bile kazanmıştır. Eser 118 dakika sürer.
Bir film yönetmeninin hayatında ki tüm kadınlarla ilişkilerini ve çelişkilerini, yaratıcılığı için savrulmasını konu alıyor. En iyi Müzik Ödülü ile, film müzikleri de büyük beğeni kazanmıştır.
Edit: Kurgu, senaristliği ve yönetmenliği Federico Fellini‘ye ait 8½ (1963) adlı film; içerik linki mavi satıra tıklayarak ulaşabilir, film hakkında bilgiyi okuyabilirsin.
Duygulara yaslanan her hassas yürek için savrulmak kaçınılmazdır! Cumartesi gününe uygun renkli ve müzikli bu film için ben hazırım; ya sen?
İnsana imtihan olarak Özlem’ek yeter! Bir şehri, bir sesi, bir nefesi…
Cahit Zarifoğlu
İmtihanım, imtihanınmış geç anladım!
“O Kör Kuyunun Dibi -3/ *Nine (2009)” üzerine 3 yorum