O Kör Kuyunun Dibi -1/ *The Edge of Love (2008)


Aslı’nın Müzik Seçimi…

“Gençken Sana İhtiyacım Var, Yaşlıyken de!”

“İşte Oradasın!” Kör bir kuyunun dibinde... Gözlerini sımsıkı yummuşsun; mırıldanıyorsun! Dua ediyorsun sanırım ve umuyorsun kurtarılmayı. Kulak kabartınca anlıyorum ki; bir diyaloğu monoloğa ve melodrama çevirmişsin. Hatta daha ileri gidip, bir monologdan diyaloglar üretip… Evet, kafayı yemişsin!

“Kimsenin öldüğü yok, yaşadığı da. Herkes biraz var, o kadar.”

Edip Cansever

Ve o az şekerli tabiri gibi; var mı yok mu belli bile olamayan adamı, kollarımda taşımaktan yoruldum diye hayıflanır olmuşsun. Hey sivri akıllım, o kör kuyunun dibinde, dizlerine çeneni dayayıp, kollarının arasına almış görünürken mi yoruldun? Yürümekten? Taşımaktan?

Aç gözlerini aç! Ne o kuyunun dibinde senden başka biri var, ne de o kuyunun başında! Hey yavrum hey! İtin biri işese; yağmur yağdı, nimet yağdı sanacak kadar batmışsın bu kör kuyuya!

Gözlerini aç ve panik yapma. Gözlerin, bulunduğun ortamın ışık ayarını yapana kadar kıpırdama bile. Görmeye başladığında, o nemli gri yosunlu duvarları, seslen bana. Dediklerimi yap ve sakın korkma.

Edit: Devamı yarınlarda...

Hikaye linkleri:

*Aslı’nın Film Önerisi…

(Film adı üzerine tıklarsan İmdb sayfasına gidersin!)

The Edge of Love (2008) : Türkçeye “Aşkın Kıyısında 2008” olarak çevrilmiştir. İngiliz yapımı olarak film, Dylan Thomas: A Farm, Two Mansions and a Bungalow adlı kitabın yazarı David N. Thomasın anlatılarına dayandırılan kurgusu, Gallerli şair Dylan Thomas’ın hayatını anlatır. Romantik, dram ve biyografi türünde, 110 dakikalık eser, festival filmi olarak lanse edilmiş ve beğenilerin yanı sıra adaylığı da olmuştur.

Konu duygu yüklü bir şair olunca elbette aşk, aşıklar ve acılar da bilahare peşinden geliyor. II.Dünya savaşı zamanlarına denk gelen hayatların ve ilişkilerin öyküsü, izleyiciyi müzikleri ve gerçek insan ilişkilerinin doğası ile etkiler. Şiirleriyle süslü hikayeler…

Salının durağanlığına uygun olan Gitme o güzel geceye, usulca” diyen şairin filmini seyredelim istedim. Belki filmin sonunda bu ünlü şiirini dinlemek istersen youtube linki bırakıyorum. Şiire tıklayarak ulaşabilirsin. “Kollarıyla, yüzyılların acısını kucaklayan aşıklar..” diyerek cast geçerken kapanışta soundtrack ile son sahnede gülümseyen kadınlar ile film biter…

Edit: “Interstellar (2014)” filmi içerik sayfama, film adına tıkladığında açılan sayfada okuyabilirsin. Bu şiiri  “do not go gentle into that good night Dylan Thomas – Anthony Hopkins seslendirir ve Türkçe altyazılıdır. Ve o ünlü şiiri, bu satır ile başlar ve son dizesi aşağıda yazılıdır.

Filmin içinde geçen bir sahnede oyuncular şiiri seslendirirler, dinlemek istersen Türkçe seslendirilen sahne için, mavi şiir dizelerine tıklayabilirsin.

"Gitme o güzel geceye, usulca 
İhtiyarlık yanmalı ve çıldırmalı gün sonlandığında 
Öfkelen, öfkelen ışığın ölümünün karşısında "
Dylan Thomas
*Aslı’nın Film Önerisi…

“Sonra gülüşün geldi aklıma; Ve içimden dedim ki: Yine gelsen, yine severim…”

Cemal SÜREYA

Deli miyim neyim?

O Kör Kuyunun Dibi -1/ *The Edge of Love (2008)” üzerine 3 yorum

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s