Yağmurdan Korkmayan, Aşka Aşık Kadın!/ *The Meyerowitz Stories (2017)


Aslı’nın Müzik Seçimi…

“Eylüle Yakışır Bu Dinleti!”

Turgut Uyar'ın dizelerini de ekledim
       müziğin kıyısına...  (Müzik: Evgeny Grinko "Valse" adlı piyano resitaline ait MV.)

"Temmuz çoktan bitti. 
Ağustos da bitecek. 
Eylül'de ellerin üşüyecek, 
Isınmak için geleceksin. 
Biliyorum! 
Eylül tam bu işe göredir; 
Gel bağışlayalım birbirimizi..."

O çektiğin derin nefes ile gelir burnumuza iyot ve yosun kokusu… Gözlere değer mavinin her tonu ve elbette bulutlar ile dalgaların köpükleri… Kızıla boyanan akşamlar… Şuraya sararan yapraklar çizelim diyen ressamlar, tuval çantalarıyla yürürler ufuklara… Şuraya bir iki si bemol atalım diyen müzisyenler, omuz askısında enstrümanları, dalarlar yıldızlara… Gece yarılarından sonra tıkırtılar gelir klavyelerden, sustuklarını tespih edip dizerler ekran duvarına…

Ve fakat sen yine de güvenme okuduklarına…

“Her azizin bir geçmişi, her günahkarın bir geleceği vardır!”

Oscar Wilde

Çünkü kurguda, yaşamda ve aşkta; sunum için vazgeçilen kelimeler, yutulan cümleler ve imlecin sildiği paragraflar var… Bilmenin açlığına tıklanan linklere ile açılan onlarca sekme; bir avazda ekranımda… Bulduklarımdan, tatmin olmanın tamlığını aramak gibi, aramış da bulmuşum gibidir; aşk… Anladığım ama anlatmaya başlayınca, o tam anlamı özetleyememenin telaşıyla, kapayamadığım tüm sekmelerim gibi… Ekranın ağırlaşmasına ve dahi donmasına sebep olsalar da, açık olduklarını bilmenin çapkın neşesinden de sıkılırım bakarsın… Ve fakat bir an gelip “Yeter!” ile tüm çarpılara tıklayıp, yepyeni bir arayışa da geçebilirim. Ne fayda ki tekrarlayan döngüler ile sekme biriktirmelere devam ederim… Aşkın fıtratıyla varlığımın kaderine bulaşırsın yeniden, yine fark etmeden!

Yağan yağmurda, öylece dans edip eğlenirken… İstedim ki, sen de benim gibi sevinç içinde tepinerek, birikintilere zıpla ve ıslan; o saçağın altından çık istedim… Hadsizliğimle “Sevmiyor beni” ile etiketleyerek hem de! Hiç soramadım ve belki de senin en büyük sevincin; yağmurdan korkmayan, damlalara karışan, aşka aşık kadın bulmak olabileceğini göz ardı ettim sanırım…

Ve Aslı’nda, ikimiz de o en büyük mucizeyi yaşadık! An… Bir andır ya aşk! Ve sürdürülebilir kentler gibi uyumlanma çabama hep gülümsedin sen… Öyleki benimle alay ediyor sandıydım. Şimdi anladım ki; bir sürü an’a an ekleyebilmeme şaşıran ve beyhude çabama da çok sevinip bekleyenmişsin! Güzeldi... Güzeli, güzel bırakmalı tavrına da içerlemiştim üstelik… Sabrına hayranlığımsa hiç tükenmedi.

Ben, aşkı bir an’a hapsedip kalan yaşamımı, göbek bağıyla besleyebilirim sandım… Kadınım, anayım ya… Belki yardım etseydin yapabilirdim projesi, beta sürümünde kalacak belli ki. Ki, öğretilerin, bu rüyaya inanmayı da engelledi: Bu yüzden, tüm bu coğrafyada yaşayan bütün halkları suçlamam gerekirdi ki böylesi kibre bir kibrit ile cevap vermek; aşkın zılgıtındandı…

Arşive attım o projeyi, kıyamadım. Tahmin ettiğin gibi… Ve fakat makineye bağlı yaşatmaya çalıştığım bu beden, kimsenin bir işine yaramaz artık diye fişi çekiyorum, usulca…!

Özgürsün! Özgürüm fütursuzca…

Edit: Seni bağışladım, sen de beni affet sevgili!

*Aslı’nın Film Önerisi…

(Film adı üzerine tıklarsan İmdb sayfasına gidersin!)

The Meyerowitz Stories (2017) : Amerikan yapımı, dram komedi türünde, 2017 yılında festival filmi olarak sunulan ve ödüller alan bu filmin, ödül töreninde üç dakika ayakta alkışlanmak gibi bir serüveni de var. 112 dakikalık yapımın konusu ve işleyişinin altında yatan bir çok gerçeği anlamlandırmak, seyirciye bırakılmış. Kadro ve yönetmen konusun da tanıdık, zengin alt yapısı içini ısıtacak. Diyalog filmi sevenlerin bayılacağı yapım için “Disfonksyonel aile ilişkileri uzmanı “Noah Baumbach” diye servis edilmesi dikkat şeysi… Linki, The Gaurdian gazetesinin yönetmen ve film ile ilgili yorumuna geniş yer verdiği için bıraktım: Meraklısına!

Orkideyi suladım, kuşlara kırıntılar bıraktım, kafa dağıtma filmimi, yüzümü asıp seyretmeye başladım, hadi sen de aç!

Aslı’nın Film Önerisi…

“Gitmekle gidilmiyor ki. Gitmekle gitmiş olamazsın; gönlün kalır, aklın kalır, anıların kalır.”

Cemal Süreya

Kalanları buraya alalım…

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s