Evim Olan; Kollarına!/ *Just Like Heaven (2005)


Aslı’nın Müzik Seçimi…

“Sen Bana Gel ve Çabucak Sarıl!”

Bayıldım bu şarkının sözlerine! Müzik videosu olan Rusça şarkıyı dinleyerek oku yazdıklarımı: (Бабек Мамедрзаев – Принцесса) Kazakistanlı Babek Mamedrzaev tarafından seslendirilen “Princessa” şarkısının nakaratında dediği gibi hey prenses, daha az stres!

Gün ortası ve müthiş sıcak, parlak temmuz sonunda; bir İstanbul yaşanıyor. Oh mis gibi hava, tatile kaçacakların ağzının sularını akıtıyor. Deniz, kumsal ve güneş damlar içime; modunda olanlara şimdiden mutlu tatiller!

Gidenler… Bir de kalanlar var! Adımı donmuşlar. Kıpırdamayanlar… Ah bilemezsin, içimde ki kız çocuğu eteğimden nasıl çekiştiriyor. Bir anlık deli kararıma bakar; gitmeler! Ve bilirim ki, hiç bir gelen aynı olarak dönmez gideninden… Üstelik tüm patikalar, bu uçurumun kenarına kadar getirmişken…

Açamaz mıyım sanıyorsun bu koca kanatlarımı… Türbülansı seven bu kadın atlayamaz mı bu boşluğa; hoşlukla kendini… Yüz gündür diyette ki bana sunulan Magnolia‘ya hayır demek; iç savaşlarımda kıyım yapmıyor mu sanıyorsun?

Gönül çelen, etrafım akıl çelenlerle dolu… Bir sırta bakar her şeyimiz! Hani senin sırtına çok bakmışlığım var ya… İşte ondan bende de var; ve inan onu gördüğünde; ocak üstünde kaynayan tüm tencerelerin kapakları fırlıyor birden, etrafa kızgın yağlar, sular ve alevler karışıyor… Canın çok yanıyor, Kaba adam! (Şarkıdan tırtıkladım bu tabiri ve çok sevimliydi; bence tabi) İçimin sırtını dönmüşlüğü oldu, biliyorsun da… Hani o kürek kemiklerimin arasından bir veda busesi verdiğim olmadıydı ama…

Ve rüştümü ispatladım ya sende ben! Küskün, inatçı; Şakayık gibi loşluğa değil, ay çiçeği gibi güneşe dönüveririm yüzümü… Gülümsememe kurbanlar verenlere…

Ah umarsızım, hesapsızım! Belki de bensiz daha iyi olacaksın. Belki de senin diyetin; bir koldan öte bir deli kadın! Ahanda bu deli kadını ver tanrılara… Ben artık gittiğin ben değilim. Döndüğünde, bulmaya emin olduğun ben de, gitmeye yeltenmekteyim. Ve fakat emin değilim.

Kıyamadığım o bakışlar var: çok az rast geldiğim… Neşeli, yaramaz bir oğlan çocuğunun pırıltılı nazarı… Sevinç içinde ve aydınlıkta… Hani neredeyse “Mutluydu benimle…” diyeceğim, oraya kadar gelmişti benimle… O mutluluk taşına dokunmuştu parmak uçlarıyla korkarak ve güvenmesi çok uzun sürmüştü ya, gönül bu cayar demiş vesselam… Ve fakat o gün; “Taş ta benim, el de benim, ellere nesi!” deyiverip diz çökmüş mutluluğuna... Ah benim suskun sevdam, açmış ya o gün, o evim olan kollarını “Gel!” demiş ya ve gökten tek elma düşmüş ya… Ve, ikisini de dişlemiş!

*Aslı’nın Film Önerisi…

(Film adı üzerine tıklarsan İmdb sayfasına gidersin!)

Just Like Heaven (2005) : 2005 yılına ait ve Türkçeye “Cennet Gibi” olarak tercüme edilmiş. Amerikan yapım, yine bir kitap uyarması; Fransız yazar Marc Levy tarafından kaleme alınmış “If Only It Were True 2000(Keşke Gerçek Olsaydı) adlı romandan. Fantastik romantik komedi türünde epey eğlenceli ve sürprizli… Yönetmen Mark Waters. Oyuncular Reese WitherspoonMark Ruffalo, Jon Heder. Film 91 dakika sürer. Yapım 1 adaylık, 1 galibiyet ödülü kazandı.

Çok meşgul kadın doktorum trafik kazası sonucu komaya girmesi ve komada kaldığı süre uzayınca kiralık dairesine taşınan bir adam ile ruhsal iletişime girmesini konu alır.

“Çok kötü. Birinin kafama soktuğu ve kapatamadığım bir FM radyo gibisin.”

Just Like Heaven (2005)

Benim için tekrar bir izleme olacak ama ilk defa olanları şaşırtıcı sahneler bekliyor. Ama lütfen spoiler okumadan seyredin!

Aslı’nın Film Önerisi..

“Yaşıyorsam; içimde umut varsa, yine seni özlediğim içindir!”

Ümit Yaşar Oğuzcan

İlk şansımı da sana kullandım, son şansım da senin olsun!

Evim Olan; Kollarına!/ *Just Like Heaven (2005)” üzerine bir yorum

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s