Eskiye Özlem
Bu günlük video şarkım da bu! Eşlikçi şarkım aşk ile iyileşeceğini sananlara gelsin! Ve elbette gerçekten iyileşenlere…
Susuyorum, Daha Çok Susarım Bundan Sonra!?
“Bu gün… Gözlerimi omuzlarıma teğet geçen bir kokuda bıraktım ve çaldım sözlerimi. S-u-s-t-u-m. Kendime yaklaştıkça kaybettiğim bir şeyin derinliği ile sana sustum. Düşürdüm avuçlarımdan mordan daha morunu -dudaklarına yakın bir notaydı aldım… Alıştım. Küçük bir andı hepsi birden bire başlayan ve hiç biriyle biten. Hiçleşen. Kimsesizleşen. Orada duvarların içine gömülmüş bir anıda seni buldum. Kazıyorum şimdi inan ki hepsi bu…
Bu gün Pazartesi bileğimdeki zamanı durdurdum. Birkaç şey yaptım, biraz nikotin biraz kafein, biraz yaz/ biraz kış gibi boz, biraz kendim gibi ve herkes gibi…
Bu gün, karmaşık şeylerden uzak bir camın arkasından yüzüne baktım. Kırılmış bir keskinlikle belki, yaralandım ben. Bedenimdi çatladı ve dağıldı parça parça. Üstüme ben o gece en keskin düşü aldım ve dokundum sana. Doldum sana, oldum sana… Kar yağacak ve üstüme beyazdan bir korku bulaşacak. Benim gözlerimi bir daha bağ-la-ma… Artık o kuyuda bulabileceğim bir şey yok. Artık o kuyunun ağzına kendimi bağlayabileceğim bir şey yok. Aşk, çıplak ayaklı bir hayvanın içimde dolaşması ve aklımla dalaşması… Aşk, omzumdaki diş izi evet kazıyorum şimdi…
Bu gün, diğer bütün günler gibi kendimle alıp veremediklerimi kendime anlatır buldum. Bir istek, bir tutku belki… Birkaç kare; yüzüne gözüne baktım… Sana ben, ağrısız sızısız yaz günlerinden bıraktığım her şeyi geri almadan ve kimseye vermeden senden aldığım şeyi... Şimdi koşarak ve kaçarak uzaklaşıyorum. Topuğuma bulaşmış bütün ağırlıkları, mülkler ve yüzler parmağımın tırnağımla olan kardeşliği ile kazıyorum gerçekten.
Yarın, bir sokağın ortasında, sağında, solunda bir yerlerinden bana bakarken bulacağım seni. Saçlarının bana baktığını göreceğim, omzunun, yüzünün, kokunun bana dönük olduğunu sadece bileceğim. Dokunmayacağım ve koklamayacağım. Özlediğim bu yerde gözlerimi saydam bir çerçeveye çevirecek varlığın, bedenimi flu bir görüntüye… Geçip gideceksin kalabalıklar içinde. Odana geç kalma evet. Hayata geç kalma, evraklarına ve renklerine, kokularına geç kalma... Kazıyorum evet, saçımdaki kire dokunma…
“Kıyısındayım yaşamının…” Unutmadım… Bu gün iki dünyada da hükmüm var benim…. Ya sağır ol duyma ya da elim sende -yani gerçekten sen de. Ve kazıyorum bana ait olan bütün sözleri dilinden. Adımı unutturuyorum, kokumu unutturuyorum, korkaklığımı ve kolumdaki izleri unutturuyorum.
Yaşadım ve yazdım hepsi bu çekiliyorum sahnenizden…“
*Aslı nın Dizi Önerisi…
(Dizi adı üzerine tıklarsan İmdb sayfasına gidersin!)
Code Black (Tv Series 2015- 2018) : 2015- 2018 yılları arasında 3 sezon devam eden medikal drama tarzı bir tv dizisiydi. Çok sağlam hastane ve medikal argümanlar sunan, acil serviste siyah kod ile çalışan gerçekçi ve elbette dramatize bir dizi.
Siyah Kod anlamını açıklamasıyla başlar dizi: “Hasta girişinin çok fazla olması ve tedavi için yeterli kaynak olmaması durumudur ve kod siyah acil servislerde yılda ortalama beş defa olur. Ama Los Angeles Angels Memorial hastanesi’nde bu durum yılda 300 defa olur.” der ve acilin ortasında bir kaosta bulursun kendini.
Enerjik sürükleyici bir yapım, seyret işte!

“Ok ancak geri çekilerek atılır. Hayat sizi zorluklarla geri çekiyorsa, sizi daha büyük bir şeye fırlatacağı içindir. Nişan almaya devam edin.”
Paulo Coelho dan…
Nişan tahtamın on ikisinde durmaktan vazgeçsen!…
