“Sen Beni Hiç Düşündün mü?”
Ansızın dikilsen tam karşıma, söküp attığım sakatatı tutan elimi, bileğimi, solumu yakalasan avuçlarınla… İbre sıfıra inmeden hem de… ‘Ben’ desen, sonra ‘Biz’ diye devam etsen…
Hayra alamet değil bu afralar tafralar, biliyorum. Ellerimden kayıp gidiyoruz… Tutamıyorum Aymaz’ım!
İnancını tazelesen, belki biz’i oldururduk… mu?
Bu sefer bilerek öpmedim iki kürek kemiğinin arasından… Ben’imden… İlk, için oradan ürperecek, biliyorsun bunu. Benden sonra ki, umursayacak mı sanıyorsun her hücreni? Yazdığıma bakma, konu daha çok hassas, ulu orta bahsettim burada ama hazır değilim bu gerçeklere daha.
Benden sonrasını tufan alır umarım ardımdan!
Kendime not; aşkın sihri tıka basa doluyken yürümeli, soğuyunca herkes aynı 😕
Barometre hızla düşüyor. İstediğinin bu olduğuna eminsin di mi?

“Yüz yüze herkes iyi de asıl mesele sırtımızı dönünce başlıyor! ” diye okuyunca anladım; asıl mesele ile hatırşinas olduğumu 🌼

“Benim söylemek için çırpındığım gecelerde siz yoktunuz!”
Özdemir Asaf’dan kalsın yanına kar…
Yoktun!