“Yok ki Senin Bir Yedeğin!”

Nil Karaibrahimgil tarafından dinlediğim “Seviyorum” adlı şarkısının müzik videosuyla tekrar oku istersen:

“Var mı şimdi başka biri? Onu bana benzettin mi? Ne yaparsan yap; o ben olmaz, parçaları sana uymaz! Yok ki senin bir yedeğin; Kötü kedi Şerafettin! Söyle nasıl kıydın bana? Hem canımdın hem ciğerim!! Kendimi bulamıyorum, ge-ri a-la-mı-yo-rum! Ben her gece rüyalarda hep sana hak veriyorum…”

Nil Karaibrahimgil

En çok neyi özleyeceksin, biliyorum.  Bu kadar fütursuz, bu kadar en derinden ilk kez sevilmeyi…

Bir milim değişmeni istemeyen ben ama beraber dönüşmek için uzattığım elimi tutmaya korkan sen,  kolunu uzatsaydın nasıl biri olacaktın ikileminde, korkudan parmaklarını bile yumruk yapıp hırsla cebine yerleştirmiş ki kelepçeli para çantası taşıyanlar gibi, kessen bileğinden çıkmaz o cepten eli… Ben bu cimriliğini hiç unutmayacağım mesela.

“O seçimi yapsaydım neye dönüşecektim?” diye hep merak edeceksin…

“Yapmadım ama sor bakalım niye?” diyen tarafın, gerekçelerine tutunacağına elimi tutsaydı; nasıl biz olacaktık, sana anlatırdım, merakın korkunu yenebilseydi eğer.

Sen uzanan o eli tutmayarak, ben o eli sana uzatamayarak, seçimlerimizi yaptık, Aslı’nda.

Zaman yol alma zamanı, çok oyalandım sende ki kararının belkiye dönüşmesini beklemeye… Belkiye bile razıydım o günlerde…

O el, o cebinden hiç çıkmadı!

Peki…

O herkesin ilk sevgilisine benzer yüzümle, bakışlarımı alıyorum sırtından, ben’imden çıkıyorum usulca… Hep eksik kalacak sevgileri inşa ettim sana, kürek kemiklerinin arasında… Ürpereceksin, arkamı döndüğüm anda…

Hiç bir sevi ısıtmayacak seni bundan sonra, sırtında hep bir soğukluk olacak. Bir ürperti. O boşluk benden sana hatıra…

Uyurken bundan sonra, sırtını hep ört, Kötü Kedi Şerafettin!

Edit: Kötü Kedi Şerafettin

“Beni çıkardığında anlamın bozulmuyorsa, bundan sonra ayrı yazılalım.”

Tweeter

Kendi anlamında kal sen.