Güneşli Günlerde Başlayan Aşklarımın Sonu Hüzün!
O halde yağmurlu kasvetli bir gün diliyorum kendime; yeni bir başlangıç için! Sevinci bol, kahkahası çınlayan… Zaman zaman sırt sırta razı ama geneli omuz omuza var olan…
Hey sen! Beni benden çok seven, fırtınalı kış günlerine benimle gelsene… Beraber üşüyelim, beraber ısınalım sonrasında. Ve hastalandığında, çorba yediririm ben sana; belki tencerede pişirdiğim ya da en sevdiğimiz tavuklu çorbacıdan eve sipariş ettiğimiz. Terledikçe, ben değiştiririm üstünü başını… Mırıldanmalarını dinlerim, alnına soğuk ıslak havlu sererim… Günlerce uyursun ıslak çarşaflarda, çişe kalktığında nevresimini değiştiririm. Marketten portakal, limon alırım sana. Her gözünü araladığında gülümsemimi görürüsün şefkatle baş ucunda!
“Bugün günlerden ne?” diye sorarsın,
“Perşembe!” derim.
“E, çarşamba’ya n’oldu?” dersin… Güleriz.
O hasta yüreğin sadece benim için ritm tutar, ben ise ruhuna yakın kalmak için… Kulaklıkla laptoptan dizimi seyrederim. Ara sıra sıcak nemli, sen kokan çarflarında koynuna girer, biraz gözlerimi, biraz yüreğimi dinlendiririm.
Hiç acele etmem, bilirim canın yüzüne değdiğinde, tüm dünyayı benim için yine sen dize getireceksin!
“God save the Qeen!” diye seslenirsin,
Ben de “Şövalye’m!” der, reverans ederim.
Çay demlerim, ince belli de veririm, filtre kahvemden minik bir fincanını senin için pay ederim. Sıkılırım, daralırım ama eğleniyormuş gibi yaparım. Uykum gelir, hüznüm gelir, geldiler yineler gelir ama ben belli etmem, yanında, en büyük ödülümmüşsün gibi yaparım! Yüzümü eğmem, yaşımı dökmem, sevincimmişsin gibi yaparım. Dağ havan olurum senin, kumsalda ki iyotun olurum, ferah olurum, misk amber olurum!
“İyi ki varsın!” dersin sen bana, ben harbiden mest olurum.
“En değerlimsin, sevdiğimsin!” dersen bana, 187bin 649uncu defa yine, yeni, yeniden sana aşık olurum.
Gözünün içine bakar, zihninde ki ses olurum.
Sahanda iki göz yumurtana ekmek olurum. Zeytininin yağı/limonu olurum.
Sana yan gözle bakanın Azraili olurum!
Gittiğin her yere taşıdığın, cebinde ki çakmak olurum.
Sen “Gel!” de bana, hele bir de “Kal!” de; gör bak hiç gölgesi olmayan bir melek olurum!
“Ben gidiyorum.” dersen de, sus olurum, pus olurum... Yeter ki olmazı oldur bana, toz olurum, duman olurum!
Sen, ben ol. Ben de sen olurum!
“Ol!” de, olurum…

“Kendine doğru yürüyene hayat sevecenlikle destek verir!”
demiş birileri…
Durdum, döndüm kendime!
Bilmese de olurdu, hissetseydi böylesine sevildiğini gider miydi hiç?
BeğenLiked by 1 kişi
Bilmiyor ki, yaşam sart lonum hislerimi açık etmeme zor izin veriyor. Yazıyorum, kendimi açık ettiğim tek özgür alan bu😇 ne mutlu ki beni duyan, anlayan var. Belki sevenim de olur?!
BeğenLiked by 1 kişi
Şablonum yazmak isterken öyle yazmış, ….
Belki de hissettiği için gitmiştir be Kumru’m😕
BeğenLiked by 1 kişi
Ne mutlu ki; aşkı, sevgiyi böylesine güzel anlatan sen varsın! Elbette olur, ki vardır 🙂 Hissetmiş olsaydı şayet her gün bin minnetle gününü aydın kılardı
BeğenLiked by 1 kişi
Olsun be Kumru’m onun sayesinde değil mi bu yazılanlar. .. iyi ki dokunmuş bana, iyi ki el ettin oralardan bana, sevgiyle 💞
BeğenLiked by 1 kişi
💕💫
BeğenLiked by 1 kişi
Muhteşem güzel yüreğin solmasın ✌🎈
BeğenLiked by 1 kişi
Her sabah suluyorum, yorumun ‘çiçek coşturan’ etkisi veriyor, sağlıcakla 🌻🌼
BeğenLiked by 1 kişi