“Ama Arkadaşlar, Arkadaşlarına Bu Şekilde Bakmazlar!”

Havaya düşen cemreden olsa gerek, pırıl pırıl güneşli ikindi üstleri yaşanıyor İstanbul’da! Pandemi tecriti, hafta sonları devam etmekte ama dünya dönmeyi, iklim değişmeyi de sürdürüyor. Gün bitiyor, gece başlıyor. Dolunay bana camdan bakıyor! Aslı’nda her şey aynı lakin içim de değişiyor, gündem de değişiyor, zihnim ve hislerim de değişiyor. Aynalarda bana bakan bile değişiyor!

“Kendi hikayemi kendime anlatmaktan, durmaksızın aklımdan geçirmekten bıktım. Artık içimde eskiyor. Dışa vuracak sözcükleri bulamıyorum.”

Metal Yorgunluğu – Tomris Uyar

Yazacaklarım ve hatta blog ile teması değişiyor. İnsan yoruluyor ve fakat yenilenip tazelenmeyi umuyor. Değişmeyen ne biliyor musun? Yaşadıklarımız, geçmişimiz; bir leke gibi orada duruyor. Çünkü geçmişin yorgunluğudur değişim. Ve beni tanımlayan ise önümüzde ki maçlardır. İşte bu noktada… Geçmiş bir lekedir, geçmemiş ise hala bir yara….

Velhasıl kelimelerimi de kaybettim, hükümsüzdür!

*ASLI’NIN FİLM ÖNERİSİ…

Film adına tıklayarak İmdb Sayfasına ulaşabilirsin!

Derailed (2005) :  Suç, gerilim filmi olan tarzıyla, aynı adlı romanından yazarı James Siegel olan kitabın sinemaya uyarlamasıdır. Film yönetmeni İsveçli Mikael Hafstrom tarafından seçilen kadro yıldızları; Clive Owen, Jennifer Aniston, Vincent Cassel, Giancarlo Esposito, David Morrissey, RZA ve Xzibit olarak rol alırlar. Bu yapım aynı zamanda Amerika Birleşik Devletleri’nde Weinstein Company tarafından piyasaya sürülen ilk filmdir. İngiliz Amerikan ortak yapımıdır. Eser 108 dakika sürer. Türkçeye “Raydan Çıkanlar 2005” olarak tercüme edilmiştir.

Film Chicago‘da geçer. Başkalarıyla evli olmalarına rağmen tutkuya yenik düşen kadın ve adam bir otel odasında buluşur ve bela “geldim” der! gibi özetlenebilir… Sonrasını seyrederek raydan çıkmanın gerilimini yaşayabilirsin.

Yahut, yasaklı hafta sonu; evinde kanepende oturur, huzurlu, patlamış mısırını yer filmini izlersin… Şaka bir yana, aldatan; aldanır, bunu hatırla ama!

Ama baktım sen rüzgârsın sevgilim, kitapları bir başından bir sonundan okuyorsun. Başucunda bir bardak su; beni başucumda bir bardak su gibi avutuyorsun.”

Barış Bıçakçı

Ve başucumda daima bir bardak su ile…