“Pazar Sabahı Arabayı Yavaşça Sürüyorum ve Asla Gitmek İstemiyorum!”

Pazar sabahında İstanbul kar altında kalmış bir şehirdi. Oysa kent, zaten Covid 19 karantinası’ndaydı. Tüm ülke ile beraber evlerde olmak iyi olmalıydı; kollarında olacaksam ya da dizinde şu önerdiğim filmi izleyeceksem! İşte budur, karda karantina! Maroon 5 tarafından seslendirilen “Sunday Morning” adlı şarkının orijinal MV ile anlamlandırabilir misin içeriğimi?

“Bana öyle geliyor ki sanki hepimiz, içimizde bir başkası için ayrılmış bir yerle doğuyoruz. Bir parçası kayıp bulmaca gibi… Hayatımızın önemli bölümünü garip bir eksiklik duygusu ile geçirmemiz, bazı sabahlar anlaşılmaz sıkıntılarla uyanmamız, bazen isimsiz umutlarla neşelenmemiz, sanırım o boşluğun içimizde yarattığı girdaptan kaynaklanıyor. Karşılaştığımız her kadına ve erkeğe, belki de hiç farkında olmadan, girinti çıkıntıları o boşluğun kesiklerine uyacak diye mi bakıyoruz? Tam olarak neyi ya da kimi aradığımızı bilmiyoruz. Bize öğretilen bilgilerden yola çıkarak aradığımız insanla ilgili birçok olumlu özellik sıralıyoruz ama söylediklerimiz gerçeğe çok uymuyor. Sonra birden birisi hayatımıza giriveriyor. O’nun sahip olduğu bir şey, belki kokusu, belki dokunuşu, belki gülüşü, belki zekâsı, belki hayata bakış tarzı, belki zevki, belki aldırmazlığı, belki ihtirası, belki de kötülüğü, içimizdeki boşluğun bütün girinti çıkıntılarını dolduruyor. O insandan daha güzelini, daha yakışıklısını, daha zekisini, daha güçlüsünü, daha güvenilirini bulsak da sonunda gene bizim aradığımız sorunu ve mutluluğu bize yaşatacak olana dönüyoruz…”

Ahmet Altan “İçimizde Bir Yer”

Dönsene sadece yine ve yeniden; bana! (Kısıtlamaya denk gelirsen Ahmet Altan‘ın kitabını da okursun ha?)

*Aslı’nın Film Önerisi…

Film adına tıklayarak İmdb Sayfasına ulaşabilirsin!

Eternal Sunshine of the Spotless Mind (2004) : Yönetmen Michel Gondry‘e Oscar, Bafta, Altın Küre, Hugo, Grammy, Satellitte, Siyad dahil bir çok ödül olarak toplam 111 adaylık ödülü, 73 galibiyet ödülü kazanmayı başarmıştır. Başrolleri Jim Carrey ve Kate Winslet paylaşmıştır. Film 108 dakika sürer. Türkçeye “Sil Baştan 2004” olarak tercüme edilmiştir. Amerikan yapımı, romantik bilim kurgu dram filmidir. Filmin adı, didaktik şiirleriyle ünlü şair Alexander Pope’un yazdığı Eloisa to Abelard isimli, Aslı’nda çok daha uzun olan şiirinin bu aşağıda paylaştığım bölümünden alınmıştır:

"How happy is the blameless Vestal's lot!
The world forgetting, by the world forgot;
Eternal sunshine of the spotless mind!
Each pray'r accepted, and each wish resign'd." şiirin tamamı için mavi kelimelere tıklayıp okursun uzun uzun...

Farklı karakterlerde olan bir çiftin aşkı ve acıya dönen ilişki çıkmazında fantastik bir alternatif ile zihinlerinden kendilerini sildirmelerini konu alır. Keza yine birbirileri ile tanışıp kavgalara başlalar… Her yeni deneyim ile farklılaşan algılarımız ve silinen hatıranın bağlı olan deneyimi de ortadan kaldırıp yine bizi eski deneyimsizliğe geri çekmesi diye özetlense de konu özetten çok büyük açılımlara sevk eder bizi.

“Unutkanlar şanslıdır çünkü hatalarının derdini çekmezler!”

Nietzche…

Unutulmadan izleyelim biz; az üşürken ve ısınmak üzere battaniye yerine yamacıma yanaşabiliyorken… En sevilen filmlerden olduğunun bilinciyle tekrar izleyip hatırlayalım geçmiş hayatlarda bir birimizi ne kadar da çok sevdiğimizi…

“Başkalarını çok fazla düşünen bir kimse, kendisini unutur.”

Stefan Zweig

Sakın ola kendini unutma!