“Fırtınalardan Sıkılan Martı Nereye Gider ki?”
Zihinde bitenin yürekte bitmesini beklerken, başıma geleceğin sakinliğini yaşıyorum; her fırtına öncesi ve sonrası! Sanırım bilmek; dinginleştirip öldüren bir his veriyor insana… Martı Jonathan kulağıma fısıldıyor “Bir kuşu özgür olduğuna inandırmak; en güç meseledir!”
Sinema, sıkıcı yerleri makaslamış hayattır…
Alfred Hitchcock
Hadi hayatın sıkıcısız kısmına geçiş yapalım:
*Aslı’nın Film Önerisi…
(Film adı üzerine tıklarsan İmdb sayfasına gidersin!)
Before the Devil Knows You’re Dead (2007) : “Şeytan Duymadan Önce” olarak Türkçeye çevrilmiştir. 2007 yılında vizyona giren; suç, drama gerilim türünde 117 dakikalık filmin konusu gibi film adı da hayli ilginç. Oyuncular; Philip Seymour Hoffman, Ethan Hawke, Albert Finney. Amerikan yapımıdır. 27 adaylıktan 17 ödülü kazanmıştır.
Film başlığı, İrlandalı bir atasözünden geliyor “May you be in heaven a full half-hour before the devil knows you’re dead” (Şeytan öldüğünü anlamadan yarım saat önce cennete ol.)
İki kardeşin, para için kendi ebeveynlerinin kuyum dükkanını soymayı tasarlamalarıyla ve bu plan uygulaması sırasında gelişen olayları konu alır. Gösterim, zaman çizelgesine uyumlu olmadan işlenmesiyle seyirciye aktarılır. Festivallerde yer almış, adaylıklar ve ödüller getirmiş, beğeni sahibi bir yapımdır.
“Bir psikiyatrist veya eş bul.”
Before the Devil Knows You’re Dead (2007)
Serin güz akşamlarına yakışır film önerimdir. Yalnızlığa iyi gelen; diz battaniyesi ile izlenmesi şiddetle tavsiye edilir. Huzurla…

“Bugün mutlu ol; çünkü kimse senin üzgün olmanı umursamıyor..”
Peyami Safa
Gülümsüyorum…