“Sen Benim, Uğurlu Yorganımdın!”
İzmirli Türk müzisyen Can Bonomo ile tiyatro sanatçısı Demet Evgar‘ın eşlik ettiği “Rüyamda Buluttum” adlı şarkısı için hazırlanmış sıcacık bir video, bu pazar sabahına selam veriyor. Daha pikeler ile uyanırken, yazın son zamanlarının özgürlüğüne yaslanalım. Uğurlu yorganlar biraz daha bekleyebilirler. Bakalım gün, neler fısıldayacak…
“Aylardan Eylül, renklerden mavi misin?”
Ümit Yaşar Oğuzcan
Eylülün mavisine, rüyasına dalalım. Unutalım ağladıklarımızı, ağlattıklarımıza bir özre değecek duayı bırakalım. Bir güvercin geliverirse balkon demirlerine, minik ekmek kırıntılarını çok görme, bakarsın radyoda o çok sevdiğimiz şarkı çalar bir hınzır pazar kahvaltısında… Dosta selam, sevgiliye vedam olsun ikindi üstü içilen sade kahvenin telvesinde…
*ASLI’NIN FİLM ÖNERİSİ…
Film adına tıklayarak İmdb Sayfasına ulaşabilirsin!
The Reader (2008) : Yönetmen Stephen Daldry, senarist David Hare. Yazar Bernhard Schlink tarafından The Reader 1995 Almanya’da yayınlanan romanından uyarlamadır. Bu Romantik drama filmi ile Oscar, Bafta, Altın Küre, Satellite ve Mtv ödüllerini kazanan Kate Winslet, başrolde oynuyor. Diğer oyuncular Ralph Fiennes, David Kross. Alman Amerikan ortak yapımıdır ve 124 dakika sürer. Eser, 1 Oscar, Bafta, Altın Küre dahil 26 galibiyet, 48 adaylık kazandı.
15 yaşında yaşadığı ilişkisine referans olan kendinden yaşça büyük kadının duruşmasına atanan avukat, Nazi toplama kampı gardiyanıyken savaş suçu ile itham edilen sanığın davasında keşfettiği ve kadının utançla sakladığı kişisel bir sırrın çocuksuluğu ile masumiyetini sorgulamasına neden olur.
“Beni üzecek güce sahip değilsin. Beni üzecek kadar önemli değilsin.”
The Reader (2008)
Ahlaken karşılaştırılabilir sessizlik, suçluluk ve utanç ile ne yapacağını bilemeyen bir adam ve bir kadının hikayesini konu alsa da tüm dünyayı temsil ediyor olabilirdi bu çift: İnsanlığın bildiği bir çok dehşetli, tahayyül ve tahammül edilemez yaşamlara şahit olunuşları, bizzat şerh düşmüş veya münferit olaylar akabinde müdara hareket edip, basının ve sanatın bir çok yerinde müsavatı özürleri ile köşelerine çekilmiş de olabilirler. Gözlerimi sımsıkı yumunca, bizzat gördüğüm, duyduğum kısacası şahit olduğum çirkinlikleri ne tarihten ne hafızamdan ne de o masumlardan silemem. Ne yapılabilir, bilmiyorum. Örgütlü, planlı, kasten ve hile ile veya kerhen işlenmiş suç ve suçluları, mağdurları, susanları, işine gelmeyenleri, nemalananları, taşlaşanları ne yapsak affettirebiliriz yahut ne yapsak acımızı dindirebiliriz. Holokost, bilindik bir etnik kıyımı değil bir davranışlar bütününe sahip cehennemi tasvir ediyor olmalı. Bu muameleye maruz kalan insanları tanımlamak için kullanılan bir sendrom adı olmalı. Tarif etmek bu kadar zor işte.

Oğuz Atay
“Nereden başlıyorduk; İlk önce seviyor muyduk? Yoksa ilk önce güveniyor muyduk?”
Ben okumaya ve dinlemeye devam edeyim o halde…
Rüyamda buluttun. Aslı’nda çok güzelmiş.💗💗
BeğenBeğen
Bugün yağmur var İstanbul’da, Aslı’nda bugünlükmüş şarkı 😉
BeğenLiked by 1 kişi
Aa buraya yollasaydın bari hava güzel ama aylardır hiç bulut yok. İstanbul’un bulutlarının üstüne de bulut tanımıyorum.👍😊
BeğenLiked by 1 kişi
Bir kaçına üfledim, gelir yakında 😉
BeğenLiked by 1 kişi
😁💗💗
BeğenBeğen
Bahçeyi sulamayalım madem.👍😊
BeğenLiked by 1 kişi
💗
BeğenLiked by 1 kişi
Yağmur için söz veremem, o yüzden sen yine de ne olur olmaz, sulasan… Olur mu 😉
BeğenLiked by 1 kişi
Gri bulutlar geldi, geldiği gibi de gittiler. Yeşil her şey sulandı.👍😁💗
BeğenLiked by 1 kişi
Nefesim mi yaptı bunu diyorsun? 😁😁
BeğenLiked by 1 kişi
👍😁😘😘
BeğenLiked by 1 kişi
Büyünce, nefesi güçlü hoca olabilrim yani 😁
BeğenLiked by 1 kişi
Ben demedim 🤭😁😁💗💗
BeğenLiked by 1 kişi
😁😁
BeğenLiked by 1 kişi