“Gitmene İzin Vermemi Zorlaştırıyorsun!”

Bir kaç gündür gelli – gitli ama huzurum yerimde… Geçen hafta sonunun o tuhaf enerjisinden kurtuldum. Sislerin dağılması ya da çok bulutlu bir gökyüzünden güneşin yer bulup parlayabilmesi gibi… (Jaymes Young, “Habits of my heart” şarkısına yapılmış MV ile okumaya devam etmelisin..)

Seneca der ki: ‘Hayalimizde, gerçekte olduğundan daha fazla acı çekeriz.’

Stoacı filozof

En Ünlü 3 Stoacıdan Biridir ki; Kim Bu Diğer İkisi:

1. Seneca,
2. Epictetus, 
3. Marcus Aurelius.

İnsanlığın sorularına cevap arayan filozoflar ve Helenistik çağda yaşamışlar.

Helenistik Çağ Denilen Dönem Ne ki Derseniz, Okumaya Devam:

Büyük İskender ile başlayıp biten tarih aralığına Helenistik Dönem denir olarak özetlenebilir. O dönemin belirteçleri:

• Büyük İskender, Antik Yunan Makedonya Kralıymış.
• Pan-Helenistik hayali için gözünü Anadolu’ya dikmiş.
• Pers İmparatorluğunu fetih etmiş. (Pers toprakları Pakistan’dan Bulgaristan’a kadarmış.)
• Hindistan’ı işgal etmiş.
• Mısırı fetih edip kendini Tanrı-Kral ilan etmiş,
• Arabistan’ı işgal edemeden ölünce bu dönemin de sonuna gelinmiş.

İşte bu kültür şoku ve meçi sonucunda doğan algının yarattığı dönem; Helenist kavram. Dönem, atalet ve rutin barındırmadığı için kafalar yeni, zihinler taze, toprak verimli, iklim şahane, bir yandan deniz… Bir yanım; bahar bahçe!

Düşünsene, Mısır’ın o kült tanrıları, astronominin ve matematiğin mavisi, firavunları… Hindistan’ın, hiyerarşisi, baharatları, renkleri… Altın, sarı, turuncu gün batımları… Kızıl akşamları… Müzik ve dans… Ay başım döndü. Dur daha devam ediyoruz! Persler var; Zerdüşt’ün eşitliği ve adaleti, Babil’in asma bahçeleri, gemileri, bitkileri ve tıbbi keşifleri… Grek‘lerin, Olympos‘u, tanrıları, kentleri, mimari ve sanatı, antik çağın en ihtişamlı zamanını yaşarken, bu kültürlerin bir birinin içinden geçmesi… Geçmiş Hitit medeniyeti üzerinde yapılan bu dansın en ihtişamlı zamanı Antik çağın Helen dönemi, Anadolu’ya merkezlenerek genişler.

Mucizevi danslar yapılan, kanlar akıtılan bu toprakların çocuklarıyız hepimiz! Bu anlatının sahabesi; Seneca da bu topraklarda yaşayan, düşünen bir adam. Felsefesi; hazzı ertele ve sürdürülebilir hale getir, doğa ile uyumlu ol. Yani kontrol edemediğine boyun eğ ama çokta şey etme diyor. Doğal yaşamın döngüsü; başlar ve biter. Bunu bilerek sürdür yaşamını ve bitene bakma, başlayana hazırlan diyor.

Korkuya ve acıya fazla paye de verme diyor. O köşeyi dönünce yol düze döner, zihninde tekrar etme acıyı diyor. Seçimini yaparken hazzın kucağına düşme diyor. Hayat güzel; güzele odaklan, çirkine katlan diyor.

Yazdıkça acım azaldı.

Edit: Çok karışık ve sıkıcı yazdığım için revize edip bir kaç gün bu konuda devam kararı aldım, bilgine… Bunca yazıya bir kuple yorum alırım ama! Meraklısına linkler bıraktım. Mavi yazılar açılacak linklerdir, tıkla!

*Aslı’nın Film Seçimi…

(Film adı üzerine tıklarsan İmdb sayfasına gidersin!)

Gladiator (2000) : 2000 yılında vizyona girmiş; macera, aksiyon ve dram tarzında eser, 155 dakikalık bir filmdir. Ridley Scott tarafından yönetilen ve David Franzoni, John Logan ve William Nicholson tarafından yazılan, epik tarihi drama filmidir. Senaryosu, Daniel P. Mannix‘in 1958 tarihli Ölmek Üzere adlı kitabından (eski adıyla The Way of the Gladiator ) esinlenilmiş bir yapımdır.

Konusu; Gladyatör Maximus’un hayatı ile gladyatörler ve Antik Roma... Mavi yazılara tıklarsan, link bıraktım! Ödülleri de bol, görsel efektleri muhteşem ve evet, epey eski bir yapım ama izlenmesi heyecan verici ve keyifli… Özellikle konu Stoacılık ise farklı bir tarafı daha var; hazzın ve sabrın! İzlerken SPARTACUS (TV SERİES 2010-2014) Dizisini hatırlamak istersen link de bıraktım.

Gözlerin dolmadan, yastıklara sarılmadan izleyebilir hatta sonrasında da uyuyabilir misin?

“Kafamın içinde ona söylenecek uçsuz bucaksız şeyler bulunduğunu hissediyordum, senelerce söylense bitmeyecek şeyler… Fakat hiç biri şu anda aklıma gelmiyordu.”

Sabahattin Ali

Sadece yazıyorum… Ki artık sana değil!