“Saklanmak İçin Bir Yere İhtiyacım Var Ama Yakınlarda Bir Tane Bulamıyorum!”
Keşke seninle içtiğimiz tüm kahvelerin çetelesini tutsaydım… Hatta bizzat ellerimle yaptıklarımın! Kırk yıllar boyu hatırımdan; gidemezdin! Olduğum gibi kalmak, olduğun gibi durmak; mümkün değil ki…
Neşesiyle gün ortasındayım daha… “Akşama ya da geceye bırakmadan yazsam…?” dedim korkudan!
Olmadı!
Şu bayram tatili hazırlıkları son sürat sürerken daha ehliyetini alamamış çocuklar gibi şişiniyorum ben bu köşede! Benim de zamanım gelsin, benim de arabam ve özgürlüğüm olacak sanrısıyla; sinsilik yapıyorum hayallerime; kursakta takılan!
Boynumu büküp acındırmak istiyorum kendimi, titrek ve parıltılı gözlerime dolan yaşları görsünler istiyorum. Başımı uzatıyorum ki saçımı okşasınlar… Hep çift dikiş devam eden, en arka sıralarda ki kart öğrenci olarak kalacağım sandımdı.
Fark etmem uzun sürdü: tek başınalıkta yabacısı olduğum derin mevzuların… Artık kimse sevmez beni sanırken gördüğüm ilginin delisiydim sayende! Ve senin yüzünden öğrendiğim sabıra, senin sayende ayakta kalmak için kendime tutunmaya ve seninle haddimin sınırlarını çizmeye durmuştum. Dönüşüp, büyümüştüm. Ayarını kaçıracak kadar hem de. Konu artık sıkıcı gelmeye başladıysa ve gelişemiyorsam mevzudan, kafamı kaldırıp kitaplardan, diplomayı da almışsam; kalkmalı masadan: Mezun olduğum okulda ve sınıfta kalma ısrarımdan… Gelişim tamamlandı sıra beslenmeye geçmeli, gelişeceğim başka alanlara kayan bakışımı boşuna yakalamaya çalışma huyundan…
Elimi tutabilirsen avuçlarında, kollarında dinlendirebilirsen beni… Çünkü her yeni mezun gibi tatili, en az senin kadar hak ettimdi... Saklanacak yer ararken sürpriz sandığım eğitimimi bitirdimdi. Koca kız olmuş gibi, yeni odaklar ve konulara yelken açmaya can atarım aklı selim, belki.
Büyüdüm ben. Artık oldum. Seninle ve senin sayende… Hadi öğrendiklerimi çantama atıp yola çıkalım. Diplomayı kaptım ya şimdi, yaşamın başka alanlarına, yeni derslere, yeni sıralarına oturayım.
Evet zor geliyor, yıllardır bildiğim sınıflardan ayrılmak. Artık öğrencin değilim, demek. Gel, helal et hakkını, boynuna sarılayım!
Gördüğün bu ergeni tebrik et, hayatta başarılar dile! Minnettarım verdiğin, milim milim her bilgiye, öğretiye...
Sevdiğim, yolum uzun ve meşakkatli… Montörüm ol; sektörlerden bir yer, kariyerden bir basamak hayalim idi. Şimdi seninle ben; iki yetişkin olarak yola devam edelim mi?
*Aslı’nın Film Önerisi…
(Film adı üzerine tıklarsan İmdb sayfasına gidersin!)
La La Land (2016): 2016 yılına ait, Müzikal filmlerden hoşlananlar için mükemmel bir aşk, drama ve komedi türü ile Ödüller sahibi bir filmdir. Türkçeye “Aşıklar Şehri” adı ile tercüme edilmiştir. Oyuncular; Ryan Gosling, Emma Stone, Rosemarie DeWitt. Yönetmen ve senaryo yazarı; Damien Chazelle. 6 Ocsar dahil 236 ödül, 287 adaylık kazanan film 74. Altın Küre‘deki 7 adaylıktan rekor kıran yedi ödülü de kazandı ve 70. BAFTA‘nde En İyi Film de dahil olmak üzere beş ödül alarak 11 adaylık kazandı. Ayrıca 89. Akademi Ödüllerinde rekor kıran on dört adaylık aldı ve En İyi Yönetmen ve En İyi Kadın Oyuncu dahil altı kategoride ödülü kazandı.
128 dakikalık filmin konusu romantizm olduğundan; aşk! En sevdiğim 😉 Ve gençlik yıllarında sanat kariyerlerine koşarken derin bir aşkın içine edilmesi olarak özetlenebilir. (Kaba bir bakış açısıyla)
“Bu kadar gelenekçiysen nasıl devrimci olacaksın? Geçmişe tutunuyorsun, ancak caz gelecekle ilgilidir.”
La La Land (2016)
Kibarca anlatmaya çalışırsam; “neyi tercih edersen yol seni oraya götürür” ana yemeğinin yanında aşkı tatlı olarak arkadan nasılsa alırsın… Oysa o tatlıyı ilk acıktığında yesen; dağılabilirsiniz başka yorum yok! Ha bu arada danslı izlemeler…

“Bilinmedik bir hüzün var içimde, bir gariplik… Anladım ki ya ben fazlayım bu şehirde, ya da biri eksik…”
Can Yücel
Bırak bayramı, tatili; şehrime gel de mezuniyetimi kutlayalım sevgili! Ya da götürsen ya o kente beni!
güzel şiir … okumayı sevdim …
BeğenLiked by 1 kişi
Şiir gibi yazmışım yani 😉 Sevenler için yazıyorum, okusana hep beni! 🙂
BeğenBeğen
Şehirde buluşalım, nerede o sevgililer Ey Aslı…
BeğenLiked by 1 kişi
Şu an burada olmadıkları, andan hemen sonra yola çıkamayacakları anlamına gelmez ki… Ben inanayım… O inanmazsa elbet başka bir aklı deli inanır… Hem o toplu iğneyi yavaşça küllüğe bırak sen. Hem niye patlatmaya çalışıyorsun ki o bin bir zahmetle şişirdiğim balonları! Gülümseten balonlarımı patlatıp beni niye üzüyorsunuz ki 😦
BeğenBeğen
Üzülme havalandir balonları…
BeğenLiked by 1 kişi
🙂
BeğenBeğen
Heyy!! Your posts are amazing!! I’m new here and it would be really nice if you could check out my site and let me know some feedback (or follow it if you like it 😂) so that I can make it better!! https://whatareuuptoduringthelockdown.wordpress.com/
Thank you sooo much 😊
BeğenBeğen
https://ashivamchoudharyblogger.wordpress.com
BeğenBeğen